İlişkilerde bağımlılıktan kurtulmanın yolları
Unutmadığınız eski sevgiliniz, terk edemediğiniz eşinizle ilişkide bağımlılığı sonuna kadar yaşıyorsunuz, değil mi? Ancak merak etmeyin, ilişkilerde bağımlılıktan kurtulmanın yolları var. Uzman psikolog Eyüp Sarı, ilişkilerde bağımlılık hakkında bilgilerini siz değerli ‘Yüksek Topuklar’ okuyucularıyla paylaşıyor.
Genellikle bağımlılıkla ilişkilendirilen kelimeler saplantılı, aşırı, yıkıcı, kompülsif, alışılmış, tutku ve bağımlı kelimeleridir. Yiyeceğe, barınağa, fiziksel dokunuşa ve fiziksel uyarılmanın diğer formlarına, farkındalık ve ait olmanın hissine ihtiyaç duyulur.
Bu durumların ortaya koyduğu şudur ki: Bağımlı olma durumunu ortaya çıkaran, bağımlı olunan bir objenin tüketilen ya da deneyimlenen miktarı ile ilişkili olmaktan çok, bu bağımlılığın kişinin hayatını nasıl etkilediğidir. Yani kişinin sosyal hayatını etkilemesi.
Elbetteki fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarımız doğal haklarımızdır. Buna rağmen bazen, ihtiyaçları karşılamak diğer önemli hayat meşguliyetlerinden daha fazla zaman ve ilgi gerektirdiğinde ihtiyaçlar bağımlılık halini alır.
Sevgi Bağımlılığı
Sevgi bağımlığı, tatmin olmamış ihtiyaçlarımızı karşılamak, korkudan ve acıdan korunmak, problemlerimizi çözmek ve var olan dengeyi korumak amaçlarıyla, kişinin kendisinden başka birisine güvenmesidir.
Bağımlılık sevgi gibi görünebilir. Çünkü o insanların, kendilerini bir başkasına şiddetle bağlamasına neden olan bir güçtür. Gerçekte bağımlılık sevgi değil, sevgisizliktir. Vermekten çok almanın peşindedir. Olgunlaşma yerine çocuklaşmayı besler. Özgürleştirmek yerine, kısıtlamaya, köleleştirmeye çalışır. Sonunda da ilişkileri ve insanları geliştirmek yerine yıkıma uğratır.
Sevgi bağımlılığının kaynağında sevgi eksikliği vardır. Bağımlı kişilerin kurtulamadıkları içsel boşluk hissi, doğrudan doğruya ana babalarının, çocuklukları sırasında ihtiyaç duydukları şefkat, dikkat ve özeni kendilerine verememiş olmalarının bir sonucudur. Sevgisiz ya da sevginin düzensiz bir biçimde gösterildiği bir ortamda büyüyen çocuklar, yetişkinliğe adım atarken böyle bir iç güvenden yoksundur. Birçoğu için bunun sebebi çocukluktaki ihtiyaçların düzenli bir şekilde karşılanmamasıdır. Yetişkinlikte ise sevgi bağımlılığı genellikle eksik öz güven ile birlikte “Yeterince elde edememek” ya da “Yeterli olamamak” gibi hislerle bağlantılı olarak devam eder.
Ayrıca kişinin bağımlılık içerisinde olması ve bağımlı davranışlar sergilemesi, karşısındakinin de kendini değersiz hissetmesine sebep olur .
Bebeksi sevgi : Seviyorum çünkü seviliyorum.
Olgun sevgi : Sevildim çünkü ben sevgiyim.
Olgun olmayan sevgi : Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var.
Olgun sevgi : Seni sevmek hoşuma gidiyor.
Olgun olmayan sevgi : Benim seni sevmemden önce, sen benden hoşlanmak zorundasın.
Olgun sevgi kişinin kendine özgü olmasına, duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilmesine olanak sağlar. Olgun olmayan sevgi bizi sevgi bağımlığına iter.
Aşk Bağımlılığı
Bağlılık, aşkın ve tüm insan ilişkilerinin temel ilkesidir. Özellikle kendimizi yakın hissettiğimiz, arkadaşlığımızı, dostluğumuzu sürdürmek istediğimiz insanlardan belli ölçüde bağlılık da bekleriz. Ama her insan, bağımlılıktan bağlılığa gelişme sürecini tam olarak sağlıklı bir biçimde ilerletemiyor. Bazılarında, bağımlılıktan kaynaklanan öz-güvensizlik ve karşısındakine dayanma, yapışma ihtiyacı hep sürüyor. Bu tip insanlar, ilk buldukları sevgi nesnesine yoğun bir şekilde bağlanıyor ve onları gören sırılsıklam aşık zannediyor. Oysa elbette bağlılık hissi olmadan aşk olmaz ama bağlılığın ve sıkıca bağlanmanın aşkla doğrudan bir ilişkisi yoktur.
Aşırı bağımlılık sorunu yetişkin kişilerin özel ilişkilerinde ortaya çıkar. Bir ilişkinin ilk döneminde genellikle kişilerin birbirine aşırı derecede bağlandığı görülür. Kişinin bütün hayatı bir süre için duygusal bir biçimde, öteki eşe yönelir; mutluluk buna bağlıdır. Genellikle aşk bağımlısı kişinin romantik aşk hedefini gizlice takip etmesi şeklinde kendini gösteren dramatik bir takıntı halini alır.
Bağımlılıklar insanların işlevselliğini her alanda sınırlandırabilir. Özel hayat, iş hayatı, çocuklar, sosyal ilişkiler. Bunların hepsi bizim bağımlılıklarımızdan nasibini almaktadır. Yani kişinin işlevselliğine farkında olsun ya da olmasın büyük zararlar verebilmektedir. Genellikle bu bağımlılıklar bizim ikili ilişkilerimizin devam etmesinde yada edememesinde farkında olunur. Özellikle bizim toplumumuzda bir evlilik terapisti, cinsel terapist yada bir psikoterapistten yardım almak hem kültürel hem de maddi sebeplerden dolayı çok kolay olmamaktadır. Fakat bu bağımlılıklarla yaşamak sanırım daha zor bir süreçtir. Vakit kaybetmeden bir profesyonel yardım almayı deneyimleyebilirsiniz.
Sevgiyle kalın…
Uzm.Psk.Dan.Eyüp SARI
Evlilik Terapisti İstanbul