Zayıflamak için tüp mide ameliyatı olduktan sonra, beslenme ve hayat şekline itina gösterilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Halil Coşkun, ameliyat sonrası sağlıklı sürecin devam etmesi için öneriyor sunuyor.
Önce davranışlarınızı değiştirin!
Ameliyatla beraber bir davranış değişikliği taahhütü yapmalısınız. Davranışlarımızı değiştirmek, kendimizi veya kesinlikle başkalarını değiştirmek kimi imkansız olmasa bile zor. Ameliyatın sizin için bütün işleri yapmasını beklerseniz, aka bir yanılgı içindesiniz demektir. Yeme davranışlarınızı değiştirmek için efor sarfetmeniz ve fiziksel aktiviteyi hayatınıza iç etmeniz gerekir. Eğer önceden almadıysanız, hali hazırda yetersiz beslenmeyi önlemek için vitamin almanız ve obezite cerrahi kliniğinizdeki randevulara düzenli gitmeniz gerekir. Aka bir taahhüt, ancak yeterli eforu sarfettiğinizde başarıya ulaşırsınız.
Sonra hayatınız değişecek!
Ameliyat öncesi, ameliyat sırasında ve sonrasında kendinize has bir hayat değişikliği yaşayacaksınız. Sadece bedeniniz değil. Sadece beyniniz değil. Sadece sindirim sisteminiz değil. Bütünüyle bir hayat değişikliği yaşayacaksınız. Yeterli uyumak, stresi en aza indirmek, kendinizi boşlukta hissedip fazla yememek, arkadaşlarınız veya ailenizle vakit geçirmek ve ihtiyacınız olduğunu hissettiğinizde dinlenmek gibi sorumluluklarınız olacaktır kendinize karşı.
Kendinize iyilik yapın!
Her şeyden evvel bunun bir süreç olduğunu kabul edin. Ve bu ameliyat gününde başlayıp ameliyattan sonra bitmez. Günler, haftalar ve aylar sürer. Dolayısıyla evvel küçük, gerçekçi değişiklikler yapmak için kendinize biraz vakit tanıyın. Bu, sonunda günlük yaşamınızda değişiklikleri benimsemenizi kolaylaştıracaktır. Kendinize iyi davranın. Herhangi bir değişikliğin zor olduğunu kabul edin, bu nedenle kendinize karşı sabırlı olun. Yeme alışkanlıklarınızı ve egzersiz alışkanlıklarınızı bir kerede değiştiremezsiniz. Belki de kendi kendinize bir motivasyon konuşması yapmayı deneyin: “Başarıya adım adım ulaşacağım. Değişim zor ama bunu sağlığım için yapıyorum.” Bunun gibi ya da daha farklı, hoşunuza giden herhangi bir konuşmayı yapabilirsiniz. Kimse nasıl hissettiğinizi sizden daha iyi bilemez.
Beslenme farkındalığı olsun!
İnsanlar yanlış bir şekilde, obezite ameliyatları midenin boyutunu azaltacağı için, ameliyat sonrası mideniz için uyumlu gıdalara otomatik olarak geçeceklerini düşünüyor. Davranışsal fiil ve davranışsal kontrol kavramı, onların anlayışına uymuyor gibi görünüyor. Mideniz bir muz büyüklüğünde olmasına rağmen, sizi otomatik olarak yeme/yemek gereksinimlerine uymaya sevk etmez. Bu değişikliği hayat tarzınıza siz yansıtmalısınız. İstediğiniz değişiklikleri elinizden gelen en iyi şekilde yapmak zorundasınız. Bu nedenle, ne yediğinizi, ne vakit yediğinizi, nasıl yediğinizi ve öbür bütün koşulları kasıtlı olarak düşünmeniz gerekecek. Mideniz bunu sizin için yapmaz. O size sadece sinyal verir.
Vücudunuza kulak verin!
Ameliyattan evvel ve bilhassa sonra vücudunuz size sinyaller verecek. Kendinize aç olup olmadığınızı sorun. ‘Hayır, tok olduğumu hissediyorum.’ ‘Acıktım mı? Biraz bekleyeyim, karnım guruldamıyor’. Vücudunuzu dinlemeyi öğrenirseniz başarıya ulaşma şansınız artar. Belki de sadece sıkıldığınız, kızgın olduğunuz ya da üzgün olduğunuz için aş yiyorsunuz. Bu ipuçlarına dikkat etmek önemlidir. Vücudunuzu anlamak için iç rehber tablolarınızdır bunlar. Örneğin, romantik olduğunuzda, rahat hissetmek için aş aş isteyebilirsiniz. Çünkü ne kadar yediğiniz veya ne yediğiniz üzerinde kontrolünüzü kaybedebilirsiniz.
Çevrenizden destek alın!
Ameliyattan sonra, hastaların stresli bir devre geçireceği şüphesiz. Stres, değişimin gövde üzerindeki tepkisidir, menfi etkileri olabileceği gibi müspet etkileri de olabilir. İnsanlar hem hayatınızda yapacağınız köklü değişikliklerde size muavin olabilirler hem de karşılaşacağınız zorluklarda size yardım edebilirler. Sosyal destek önemlidir.
Duygusal değişimlere amade olun!
Obezite ameliyatı olduktan sonra, sindirim sistemi değişmiş olacak. Midenizde aynı miktarda yiyecek tutamayacaksınız. Hatta günlük reçeteli vitamin almak zorunda kalabilirsiniz.
Bazense hastalar sarkık bir vücuda sahip olmaktan korkuyor. Hızlı bir şekilde kilo veren insanlarda sıklıkla görülen bir vaziyet bu. Bu değişime önceden zihnen hazırlanmak sizi şoka uğramaktan kurtarabilir. Sarkık bir cilde sahip olmak bazı insanları diğerlerinden daha fazla rahatsız eder. Dolayısıyla bu insanlar romantik çöküntüler yaşayabilir. Ben bu gövde değişikliklerine zihinsel olarak hazırlanmanın mühim olduğunu düşünüyorum, bundan ötürü kişilik saygısı ve motivasyonunuzu korumak için lüzumlu olanları yapmalısınız.
Başarının herkes için farklı bir tanımı vardır. Başarı ölçeklerle sınırlı değildir. Hayatınızda yaptığınız değişikliklerin farkına varın ve kendi başarı tanımınızı yapın.
Prof. Dr. Halil COŞKUN
Obezite & Metabolik Cerrahi