Bazen kendimizi değersiz, beceriksiz, çirkin, tembel, mağdur hissederiz. Başka insanların bizi küçümsediğini, kaba davrandığını, ayağımızı kaydırma çalıştığını üzülerek fark eder ve isyan ederek sorarız: kimse beni sevmiyor mu, neden bana kötü davranıyorlar? Dünyadaki hiç kimsenin bize değer vermediğini, sevmediğini düşünerek kendimizi çok kötü hissettirecek zavallı duygulara kapılırız, davranışımız değişir. Bulunduğumuz ortamda bize yapılan bir şaka ya da eleştiri, her zamankinden daha fazla etkiler ve üzer.
Neden kendimi değersiz hissediyorum?
Acaba ne oluyor da bazen kendimizi bu kadar değersiz, kimse tarafından sevilmeyen bir kadın olarak görüyoruz? Şimdi bize, kendimizi daha iyi hissettirecek, gerçekten sevilmeye layık olduğumuza inandıracak, hayatımızı ve ilişkilerimizi düzenleyecek önemli bilgileri öğreneceğiz. Hazır olun, gerçekten şahane bir kadın olduğumuzu göreceğiz!
Kim bana sevildiğimi söyleyecek?
Başka insanlar tarafından bedensel ve duygusal incinmeye izin veren ve kendini değersiz hisseden kadınlarda sıklıkla rastlanan bir davranış kalıbı vardır: kendine sevgi, saygı besleme ve değer vermenin akıllarına bile gelmemesi! “Ben, yetenekli, iyi ve hoş biriyim. Gerçekten sevilmeye layık bir insanım. Kendimi çok seviyorum” diyen o iç sesi dinleme alışkanlıkları yoktur. Bilimsel araştırmalar bize diyor ki: kendinizi değerli, sevilmeye layık hissetmek ve hayatınızı mutlulukla yaşamak istiyorsanız öncelikle kendinize değer vermeli, sevmeli ve kendi gözlerinizin içine mutlulukla bakmalısınız. Sevgili Yüksek Topuklar Kadınları, biz kendimizi sevmeye başlayacağız, değil mi?
Neden kendimi dinlemeyi unuttum?
En içimizde yankılanan ve bize “seni çok seviyorum!” diyen o sesi dinlemeyi unutmamızın belli başlı sebepleri vardır. Örneğin, merhametsiz ve sevgisini göstermekten kaçınan anne-babamız olabilir. Bizi takdir etmeyen, her yaptığımızı aşağılayan bir koca ya da sevgili, sonradan kendi sesimizi dinlememizi unutturmuş olabilir. Duygularımızı keşfetmeye başlayarak öz saygımızı yitirmeye neden olan olayları bulalım ve bize ait olanı geri almak için hareket geçelim.
Kendimi nasıl sevebilirim?
Kendinizi sevmeye başladığınızda içinizde olumlu duygular yaşamaya başlar ve davranışlarınız değişir, kendinize daha çok güvenirsiniz. Hiç kimsenin sizi yıpratmasına, acı çektirmesine izin vermezsiniz çünkü kendinizi gerçekten öyle önemser öyle değer verirsiniz ve kendinizden öyle eminsinizdir ki başka birinin eleştirisi sizi yolunuzdan çeviremez.
Kendime nasıl güvenebilirim?
İş ortamında veya sosyal toplantılarda başka insanların size yönelik olumsuz düşüncelerine kulak asmayın. Diğer insanların sizden daha zeki gibi görünmesine aldırmayın. Siz kendinize inanın ve güvenin. Çünkü siz, gerçekten sevilmeye layık, zeki ve akıllı bir kadınsınız. Hayatınızın ve kendinizin kontrolünü ele alacaksınız, değil mi muhteşem kadın? Her gün 10 dakika aynanın karşısına geçip kendinize bakın ve ne kadar muhteşem, zeki ve akıllı olduğunuzu kendinize söyleyin. Başka insanlar tarafından olduğunuz gibi sevilmek istiyorsanız, öncelikle siz kendinizi olduğunuz gibi sevmelisiniz. Siz kendinize inanır ve güvenirseniz, diğer insanlar da size güvenir ve inanır.
Hayatımı anlatsam roman olur!
Bazen kendinizden, bazen annenizden ya da başka çevrenizdeki başka bir insandan mutlaka duymuşsunuzdur, acılarla dolu hayatı olduğunu anlatmak için şöyle söylerler: “hayatımı anlatsam roman olur!” Peki, bunu bize fayda sağlayacak şekilde kullanalım. Hayatınızın bir roman, film ya da tiyatro oyunu olarak düşünün. Yazar, yönetmen, başrol oyuncusu sizsiniz ve bu filmin başarılı olması tamamen size bağlı. Bir yönetmeni düşünün, rolünü iyi yapmayan hangi oyuncuyu filmde tutar ki? Filminizi berbat eden oyuncuları derhal kadro dışı bırakın. Kendinizi motive etmek için geleceği hayal edin: hayatınızın gerçekten bir film, roman ya da tiyatro oyunu olduğunu ve diğer insanların ondan övgüyle söz ettiklerini… Evet, bu gerçek olabilir.
Bencil değilsin!
Hayatın kontrolünü ele almak istediğinizde, yalnızca yapmak istediklerinizi yapmaya başladığında, size uygun olmayanlar için “hayır” dediğinizde, inanç ve güvenle fikirlerinizi dile getirmeye başladığınızda bazı insanlar size, “sen çok değiştin, bencilleştin” diyecektir. Buna asla aldırmayın! Hatta onlara gülümseyerek “evet, bencil bir kadınım” deyin. Şunu düşünün: şimdiye kadar başkaları kırılmasın, üzülmesin diye yaşadınız da ne oldu? Ne kazandınız?
Biz seni çok seviyoruz!
Biz, Yüksek Topuklar ekibindeki kadınlar olarak hayatımızı güzel bir romana çevirmek için çalışıyoruz, çabalıyoruz ve istiyoruz ki öğrendiğimiz her bilgi, hayatımızı kolaylaştıran her deneyimi sizinle paylaşalım ve tüm kadınlara faydamız olsun. Şimdi sen, hayatının yönünün değiştirecek bu yazıyı sonuna kadar okuduğuna göre kendini seviyor ve geliştirmek istiyorsun demektir. Seni can-ı gönülden tebrik ediyoruz ve seni çok seviyoruz!
News
