Uzmanlar, 4 ay boyunca süren tempolu günlere, öğrenciler açısından kısa bir mola olacak yarıyıl tatilinin, aile ve çocuk arasında sorunsuz geçirilmesi için baştan dengeli şekilde planlama gerektiğini belirterek, bu anlamdaki “altın önerilerini” sıralıyor.İlişkili Haberler
- İstanbul’da sömestrın en eğlenceli adresleri
- Sömestirde ailece tatile çıkmanın faydaları
- Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler (2018 güncel liste)
Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci için yarıyıl tatili 19 Ocak Cuma günü başlıyor. Öğrencilerin dört gözle beklediği sömestir, aileleri ise “iki haftayı nasıl değerlendirmeliyiz?” telaşına sevk etti.
Uzmanlara göre, tatilin nasıl geçirileceği sorusu karşısında aile ve çocuk arasında yaşanabilecek olumsuzluklardan mümkün olduğunca uzak durmanın yolu, tatili çocuğun istekleri de dikkate alınarak baştan birlikte planlamak.
Bu planın ders tekrarı, varsa ödev yapımını da kapsayan, elektronik oyunların ve aileyle birlikte geçirilen özel zamanların da bulunduğu dengeli bir plan olmasının önemine değinen uzmanlar, bu sürecin verimli kullanılması konusundaki “altın önerilerini” değerlendirdi.
VKV Amerikan Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Sürücü, çocukların tatili keyiflerince, canları ne isterse onu yaparak ama en çok da teknolojik oyun, bilgisayar ve cep telefonu başında geçirmek isteğini söyledi.
Sürücü, anne babaların kafalarındaki tatilin ise çocuğun ödevlerinin yapılacağı, varsa akademik eksikliklerin kapatılacağı, ele hiç alınmayan kitapların okunacağı bir fırsat zamanı olduğunu aktararak, “Bu açıdan bakıldığında tatilde neler yapılacağını belirlerken ailelerle çocuklar arasında tartışma çıkması kaçınılmaz gibi duruyor. Tartışmalardan, her gün yaşanan gerginliklerden mümkün olduğunca uzak durabilmenin yolu, tatili çocukla birlikte baştan planlamak olabilir. Bu plan ders tekrarı ve ödevlerin, elektronik oyunların, aileyle birlikte geçirilen özel zamanların bulunduğu dengeli bir plan olmalıdır” diye konuştu.
“BİRLİKTE ZAMAN GEÇİRMENİN KEYFİNİ YAŞAYIN”
Uzman Dr. Özlem Sürücü, tatilin verimli geçirilmesi için önerilerini şu şekilde sıraladı:
Her gün çocukla birlikte keyifli şeyler yapmak için zaman ayırın. Bu süre içinde çocuğa bir şey öğretmeye çalışmadan, yönlendirmeden, eleştirmeden birlikte zaman geçirmenin keyfini yaşayın ve bunu çocuğa hissettirin. Birbirinizi gıdıklayın, komiklikler yapın, yerde yuvarlanın, büyük yaştaki çocuğunuza fıkra anlatın, beraber gülün. Seviyorsa kutu oyunları oynayın, müzik dinleyin, dans edin.
Günlük özel zamanların dışında haftada 1-2 kez sinema, konser, tiyatro gibi etkinliklere katılmak çocuğun yaşamın çeşitli alanlarından keyif almayı öğrenmesine yardım edecektir.
Çocuğunuzun meraklı olduğu elektronik oyunlar hakkında bilgi edinin. Hatta zaman zaman birlikte bu oyunları oynayın. Böylece hem onun dünyasından çok uzak kalmamış hem de birlikte zaman geçirmiş olursunuz, tabii süre sınırını aşmamak ve ondan daha fazla bağımlı olmamak koşuluyla.
Evde birlikte mutfağa girin, kız ya da erkek çocuk fark etmez. Mutfakta birlikte kek, börek, yemek yapmak her çocuk için keyifli ve öğreticidir.
Tatilin her anında keyifli bir şeyler yapmak zorunda değilsiniz, hatta öyle yapmaya çalışmayın. Çocuğunuzun günlük yaşam içinde sizin evde yaptığınız işlere katılımını sağlayın, yaşına uygun sorumluluklar verin. Birlikte toz alın, çöpü onlar döksün, odalarını kendileri toplasın. Bunu sadece tatilde değil, okul zamanlarında da sürdürün.
Birlikte kitap okuma saatleri planlayın. Tatilin başında anne baba da 2 hafta içinde okuyup bitirecekleri kitapları seçip, bunları çocukla paylaşıp her gün düzenli kitap okuma konusunda örnek olmalılar. Bakalım 2 haftada siz bitirebilecek misiniz?
Birlikte sokağa çıkın, ama alışveriş merkezlerinden uzak durun. Yaşadığınız şehri keşfe çıkın, müzeleri keşfedin, toplu taşıma kullanarak farklı semtlere gidin.
Hepsinden önemlisi çocuklara uygun örnekler olun. Çocuklar anne babalarından duyduklarını değil, onlardan gördüklerini yaparlar. Öncelikle anne babalar televizyon, cep telefonu, internet bağımlısı olmamak, gazete, kitap okumak, arkadaşlarla bir araya gelmek konusunda çocuklarına örnek olmalıdırlar.”
Dr. Özlem Sürücü, bu süreçte çocuğun uyku düzeninin tamamen bozulmasına ve bütün gün ekran karşısında ya da teknolojiyle baş başa olunmasına izin verilmemesinin önemine değindi.
“TABLET VE BİLGİSAYAR KULLANIM SÜRELERİNİ BİRLİKTE BELİRLEYİN”
Medicana International İstanbul Hastanesi’nden Uzman Psikolog-Pedagog Reyhan Ateş Yücel de ailelere ve çocuklara sömestirin verimli kullanılması için tatilin birlikte planlanması gerektiğini söyledi.
Çocuğa önceden, istekleri sorularak, onu yönlendirecek bir takvim oluşturulması tavsiyesinde bulunan Yücel, şu başlıklara dikkati çekti:
“Tatil demek sınırsız tablet kullanımı demek değildir. Tablet ve bilgisayar kullanım sürelerini birlikte belirleyin. Ödev verilmişse ödevleri son güne ya da son hafta sonuna bırakmayın, günlere bölerek işinizi kolaylaştırın. Düşük not alınan dersler için ikinci döneme yönelik hazırlıklar yapılabilir. Ayrıca çalışma alışkanlıklarının gözden geçirilmesi için ara dönem iyi bir fırsattır. Tatilin son günlerinde uyku ve günlük rutinlerinizi yeniden okula göre ayarlamaya çalışın. Böylece başlangıçtaki uyum zorlukları aşılmış olur”
“ÇOCUKLA BERABER YAPILABİLECEK ETKİNLİKLER ÇERÇEVESİNDE ZAMAN GEÇİRİN”
Medipol Üniversitesi Hastanesinden Psikolog Yasemin Kamalı da tatil için ailelere tavsiyelerde bulunarak, çocuğun okul sürecinde yapamadığı spor, sanat aktivitelerinin bu dönemde gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Kamalı, çocuğun, aileyle geçirilen kısıtlı zamanın artırılması ve beraber yapılabilecek etkinlikler çerçevesinde zaman geçirmenin önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu, yorulan ailelere de iyi gelecektir. Akşamları uyku saatleri biraz geciktirilip, sabah uyanma ve kahvaltı saatlerinin daha esnek olması sağlanabilir. Bunun okula başlama zamanına yakın şekilde eskine haline döndürülmesi, çocukların adaptasyon problemi yaşamamalarını sağlayacaktır. Çocuklar bu süreçte bol bol dinlensinler ki yeni döneme enerji toplayabilsinler. Elbette bu şu demek değil; hiçbir şey yapmadan öylece boş zaman geçirmek anlamına gelmemeli. Bu sürecin çocuğu geliştiren aktivitelerle geçirilmesi önemli bir konu. Yine bu süreç, tamamen ders olmayacağı anlamına gelmemeli. Çünkü bu bir sonraki dönemin başında çocuğun çok zorlanmasına neden olabilir. Çocuğun, gün içinde belli saatlerde dönem içinde öğrendiği dersleri tekrar etmesi sağlanabilir. Bu dönemde mutlaka kitap okuması, sevmiyorsa beraber kütüphane, kitapçı gezmek o atmosferi solumasını sağlamak bir adım olacaktır”
News
