04 Kasım 2025 Salı
Digital signage, işletmelerin hedef kitlelerine görsel içerikler aracılığıyla etkili mesajlar iletmesini sağlayan modern bir dijital iletişim çözümüdür. Bu teknoloji, mağazalardan havaalanlarına, hastanelerden eğitim kurumlarına kadar birçok farklı sektörde aktif olarak kullanılmaktadır. Görsel gücüyle dikkat çeken bu sistemler, markaların tanıtım stratejilerinde önemli bir yer edinmiştir.
Digital signage sistemleri, dinamik içerik yönetimi sayesinde hedef kitlenin ilgisini çeker ve mesajların akılda kalıcılığını artırır. Geleneksel afiş ve billboardlara kıyasla anlık güncellenebilir olması, markaların kampanyalarını daha hızlı ve etkili şekilde duyurmasına olanak tanır. Bu sayede hem zamandan tasarruf sağlanır hem de içerik yönetimi dijital ortamda kolayca kontrol edilebilir.
Digital signage çözümleri, perakende mağazalarından restoranlara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Menü panoları, bilgilendirme ekranları, reklam panelleri ve kurumsal duyuru sistemleri gibi uygulamalarda sıklıkla tercih edilir. Bu sistemler, hem müşterilere bilgi aktarımı sağlar hem de marka deneyimini güçlendirir. Ayrıca digital signage teknolojisi, etkileşimli içeriklerle kullanıcı katılımını artırarak müşteri memnuniyetine katkı sunar.Digital signage
İşletmeler için dijital ekran sistemleri, yalnızca tanıtım aracı değil aynı zamanda bir pazarlama stratejisidir. Gerçek zamanlı veri analizi ve içerik planlama özellikleri, markaların hedef kitlelerine özel içerikler oluşturmasını sağlar. Digital signage sistemleri, modern pazarlama anlayışının ayrılmaz bir parçası haline gelerek markaların dijital dönüşüm sürecini hızlandırmaktadır.
Özgür Kızıl ve Malkins Coffee, Kolombiya’da kahve üretim zincirinin görünmeyen yüzüne ışık tutuyor. Yeni belgesel, kahve tarlalarındaki yaşamı bir kahve emekçisi kadının çocuğunun gözünden anlatarak, emeğin, umudun ve dayanışmanın hikâyesini aktarıyor.
Malkins Coffee, Kolombiya’nın en seçkin kahve bölgelerinde gerçekleştirdiği çekimlerle kahve üretim zincirinin kalbine odaklandı. Belgesel, kahve tarlalarında çalışan çiftçilerin günlük yaşamını, kahve üretim süreçlerini ve bölgenin kültürel dokusunu detaylı bir şekilde aktarıyor.
Bir Fincanın Ardındaki Hayat
Malkins Coffee’nin Kolombiya’da yürüttüğü belgesel projesi, kahve üretiminin insani yönünü merkeze alıyor. Proje, tarlalardaki kadın emekçilerin gündelik mücadelesini, ekonomik zorluklarını ve hayata dair özlemlerini bir çocuğun gözünden izleyiciye ulaştırıyor.
Belgesel, kahvenin fincana gelmeden önceki yolculuğunu; sabahın ilk ışıklarıyla başlayan tarla mesailerini, yorgun ellerin toprakla kurduğu bağı ve kahvenin bir geçim kaynağından öte bir yaşam biçimi oluşunu etkileyici bir görsel dille aktarıyor.
Bir Çocuğun Gözünden Emeğin Hikâyesi
Belgesel, izleyiciyi bir kahve emekçisi kadının çocuğunun dünyasına davet ediyor. Kahvenin yetiştiği tarlalarda büyüyen bu çocuk, hem annesinin emeğine tanıklık ediyor hem de kahveyle iç içe geçmiş bir hayatın hayalini kuruyor.
Onun gözünden kahve, yalnızca bir ürün değil; yoksulluğa, umuda ve dayanışmaya dair sessiz bir hikâye.
Bu anlatı, izleyiciyi kahvenin ekonomik yönünün ötesinde, insana ve topluma dokunan bir gerçeklikle buluşturuyor.
Toplumsal Duyarlılık ve Sürdürülebilirlik Vizyonu
Malkins Coffee ve Özgür Kızıl’ın öncülüğünde hazırlanan belgesel, yalnızca kahve üreticilerinin sorunlarını görünür kılmakla kalmıyor; aynı zamanda sürdürülebilir üretimin önemine de dikkat çekiyor.
Kahve tedarik zincirinde emeğin karşılığını bulması, adil ticaret uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kırsal bölgelerdeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi, belgeselin temel mesajları arasında yer alıyor.
Özgür Kızıl, bu proje ile kahve kültürünü yalnızca lezzet ve aroma üzerinden değil, insan hikâyeleri üzerinden anlatmayı hedefliyor:
“Kahve sadece içilen bir şey değil; kimi zaman bir annenin umudu, kimi zaman bir çocuğun hayali. Biz bu belgeselle, o fincanın ardındaki hayatı göstermek istedik.”
Kolombiya’dan Dünyaya: Kahveyle Anlatılan Bir Yaşam
Kolombiya Kahve Belgeseli, Malkins Coffee’nin kahveye olan bakışının bir yansıması olarak; kültürel farkındalık, toplumsal sorumluluk ve insana dokunan anlatım diliyle öne çıkıyor.
Yakında izleyiciyle buluşacak olan belgesel, “her fincanın ardında bir hikâye vardır” diyerek, kahvenin kalbine doğru bir yolculuğa davet ediyor.
Malkins Coffee’nin Vizyonu
Malkins Coffee, kahveye olan tutkusunu sosyal sorumluluk ve toplumsal farkındalıkla birleştiriyor. Kolombiya belgeseli, sürdürülebilir kahve üretimi ve yerel toplulukların güçlenmesini destekleyerek kahvenin ardındaki gerçek hikâyeleri görünür kılmayı hedefliyor.
Belgeselin yayın tarihi ve platformları önümüzdeki günlerde paylaşılacak. Kahve severler, Kolombiya kahve tarlalarına sanal bir yolculuk yaparak her fincanda bir yaşam ve kültür deneyimi yaşama fırsatı bulacak.
Milyonlarca dolarlık ödül havuzları, stadyumları dolduran on binlerce taraftar ve canlı yayınlarda anlık milyonlarca izleyici… Hayır, geleneksel bir spor finalinden bahsetmiyoruz. Bu, günümüzün en hızlı büyüyen rekabetçi alanı olan e-sporun gerçeği. Peki, bu devasa ekosistem, neden hala geleneksel ana akım medya kanallarında hak ettiği yeri bulamıyor?
Pek çok geleneksel medya kuruluşu, e-sporu hala “bilgisayar oyunu oynayan gençler” olarak basite indirgiyor. Oysa e-spor, profesyonel sporcuları, teknik direktörleri, analistleri ve devasa sponsorluk anlaşmaları olan milyar dolarlık bir endüstridir. Dünya çapında bir finali, pek çok popüler geleneksel spor dalının finalinden daha fazla kişi izleyebiliyor. Bu rakamlar, e-sporun artık bir “alt kültür” değil, kültürün ana damarlarından biri olduğunu kanıtlıyor.
Geleneksel medyanın bu alanı görmezden gelmesi, sadece yeni bir izleyici kitlesini kaçırmalarına değil, aynı zamanda güncel oyun haberleri gündeminin de büyük bir parçasını ıskalamalarına neden oluyor. E-spor, oyun dünyasının en dinamik ve rekabetçi yönüdür.
Bu boşluğu, oyun dünyasının nabzını gerçekten tutan, uzmanlaşmış platformlar dolduruyor. Sadece yeni çıkan oyunların oyun incelemeleri üzerine odaklanmakla kalmayıp, e-spor arenasındaki gelişmeleri de yakından takip eden siteler, oyuncular için tam bir haber kaynağı sunuyor.
Oyunpress gibi modern oyun medyası platformları, e-sporun öneminin farkında. Bir turnuva sonucunu, en az yeni bir AAA oyun duyurusu kadar önemli bir oyun haberi olarak görüyorlar. Oyunpress, e-spor dünyasındaki transferleri, turnuva analizlerini ve en son gelişmeleri okuyucularına aktararak, bu devasa endüstrinin hak ettiği ciddiyeti gösteriyor.
Geleneksel medya bu gerçeğe uyanana kadar, e-sporun ve tüm oyun dünyasının gerçek nabzı, Oyunpress gibi bu işe tutkuyla bağlı platformlarda atmaya devam edecek.
TÜRK moda endüstrisi, 28–30 Ağustos tarihlerinde Moskova‘da düzenlenen BRICS+ Moda Zirvesi’nde yer alıyor. Cem Altan, Özlem Şahin Ertaş ve Bediz Yıldırım’ın konuşmalarıyla yer aldığı zirveyle eşzamanlı düzenlenen Moskova Moda Haftası’nda, Türkiye’yi tasarımcı Emre Erdemoğlu temsil ediyor.
Moskova, BRICS+ Moda Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. 28–30 Ağustos tarihlerinde düzenlenen, zirvenin düzenli katılımcıları arasında yer alan Türkiye, yalnızca hızla büyüyen moda endüstrisiyle değil, aynı zamanda yüzyıllara dayanan zengin tekstil mirasıyla da öne çıkıyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’ne (İTHİB) göre, Türkiye’nin tekstil ihracatı 2024 yılında 11,5 milyar dolara ulaştı. Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracat ise rekor seviyelere çıktı.
Zirvede Türkiye’yi, Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, 40’tan fazla ülkedeki tasarımcı ve uzmanları birbirine bağlayan küresel girişim Modest Fashion Week’in CEO’su Özlem Şahin Ertaş ile Bediz Co. Kurucusu ve İstanbul Moda Akademisi Öğretim Görevlisi Bediz Yıldırım temsil ediyor.
Zirve hakkında konuşan Cem Altan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“BRICS+ Moda Zirvesi, yaratıcı diyalog, kültürlerarası işbirlikleri ve küresel moda endüstrisine ilham verebilecek fikir alışverişi için alan yaratıyor. Farklı ülkelerden markalar aynı alanı, fikirleri ve izleyicileri paylaştıklarında, yalnızca ticaretle değil, aynı zamanda diplomasiyle de etkileşime girerek ülkeler arasında anlayış ve takdiri güçlendiriyor.”
Zirve kapsamında Cem Altan, ulusal marka büyümesi ile küresel tedarik zinciri entegrasyonu arasındaki dengeye odaklanan genel oturumda bir konuşma yapacak. Panelde ayrıca, BRICS ülkeleri ve ortaklarının alternatif tekstil hammaddeleri geliştirmek üzere yapabilecekleri ortak girişimler ele alınacak ki bu konu, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle de doğrudan örtüşüyor.
TÜRKİYE’Yİ TASARIMCI EMRE ERDEMOĞLU TEMSİL EDECEK
Latin Amerika, Çin, Hindistan, Ortadoğu ve Afrika gibi bölgelerden tasarımcı, üretici, üniversite temsilcileri, moda haftası organizatörleri ve alıcıların yer aldığı 60’tan fazla ülke BRICS+ Moda Zirvesi’ne katılıyor. BRICS ile yakın iş birliği içindeki bir ülke olarak Türkiye, BRICS+ Moda Zirvesi’ni yalnızca kumaş ve mamul ürünlerdeki yeniliklerini sergilemek için değil; aynı zamanda yeni pazarlar keşfetmek, iş bağlantılar kurmak ve diğer katılımcıların uzmanlıklarından öğrenmek için değerli bir ortam olarak görüyor.
Zirveyle eşzamanlı düzenlenen Moskova Moda Haftası kapsamında, 28 Ağustos–2 Eylül tarihlerinde 100’den fazla defile yapılacak. Rus tasarımcıların yanı sıra, 10 farklı ülkeden yaratıcılar koleksiyonlarını beğeniye sunacak. Türkiye’yi, ilkbahardaki Moskova Moda Haftası’nda güçlü bir izlenim yaratan Emre Erdemoğlu temsil edecek.